Bloom Taksonomisi
Merhabalar.. Bu yayınımda Bloom taksonomisi, Bloom taksonomisinin yenilenmiş hali ve neden yenilendiği ve Bloom dijital taksonomisi üzerinde paylaşım yapacağım.Bloom’a göre, insan öğrenebilme ile ilgili zihinsel donanımlarla doğar ve limitsiz bir öğrenme kapasitesi vardır. Ancak eğitim süreçleri, bu donanımlarının ve limitlerinin ne kadarını kullanabileceğini belirler. Bu nedenle, çocuklar uygun öğrenme koşulları sağlandığında kendi öğrenme alanlarına giren hemen her şeyi öğrenebilirler. Çocuklar arasındaki farklılık daha
az ya da daha çok öğrenebilmeleri ile ilgili değil, onların öğrenme stilleri, ilgileri, güdülenmeleri
ve hızlarındaki bireyselliklerden kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda, eğitimsel hedeflerin taksonomisi, öğretimin bir sonucu olarak öğrencilerin öğrenmeye yönelik amaçlarının ya da bizim beklentimizin ne olduğunu ifadelendiren bir sınıflamanın çerçevesidir.
Taksonomi, varlıkların basitten karmaşığa ve birbirinin ön koşulu olacak şekilde aşamalı
olarak sınıflandırılmasıdır. Program geliştirmede taksonomi, istendik davranışların basitten
karmaşığa, kolaydan zora, somuttan soyuta, birbirinin önkoşulu olacak şekilde sıralanmasıdır.
Bu bağlamda, aralarında yatay ve dikey sıkı bir ilişki olan öğrenilmiş davranışların sınıflandırılmasında taksonomi kullanılır. Diğer bir deyişle, öğrenme-öğretme süreçlerinde, öğrencilerin ulaşacağı hedef\davranışların belirlenmesi ve yazılmasında taksonomi (aşamalı sınıflama)’de yararlanılır.
Bloom taksonomisinin temel fikri, eğitimcilerin öğrencilerinin ne bilmelerini istediklerinin basitten karmaşığa doğru aşamalı bir sıra içerinde düzenlenebilir olduğudur. Diğer bir ifade ile, öğrencilerin bilmeleri gerekenlerin eğitimsel hedefler olarak ifade edilmesi gerektiğidir. Sınıflamadaki seviyeler ardı ardına sıralanmıştır. Bir üst seviyeye geçmeden önce bir alt seviyeye tam olarak ulaşılması gerekmektedir.
Bloom, bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor olmak üzere üç öğrenme türünden söz etmiştir. Öğrenme düzeylerini temele alarak bu alanları alt başlıklara ayırmıştır. Bu öğrenme türleri içerisinde karmaşık bir aşamalı-hiyerarşik düzen vardır. Bu hiyerarşide öğrencinin bir üsteki basamağa geçebilmesi için bir alttaki basamağı ya da alttaki tüm basamakları öğrenmiş olması gerekmektedir.
Taksonominin ana fikri, öğretmenlerin öğrencilerden neyi bilmelerini istediklerinin (öğrenme hedeflerinin) basitten karmaşığa, aşamalı bir şekilde sıralanmasıdır.
Bilişsel Alan
Bilişsel alan 6 basamaktan oluşmaktadır. Bilgi, Kavrama, Uygulama, Analiz, Sentez, Değerlendirme.
Bilgi: Bilginin, hiçbir değişime uğratılmaksızın, olduğu gibi alındığı basamaktır.
Kavrama: Bilginin, birey tarafından içselleştirilip, özümsendiği; özünü yitirmeden özetlenip, yorumlandığı; farklı ifade biçimlerine dönüştürüldüğü basamaktır.
Uygulama: Bilginin yeni durumları açıklamada ya da yeni problem durumlarını çözüme ulaştırmada kullanıldığı basamaktır.
Analiz: Bilginin, onu oluşturan alt unsurlara ayrıştırıldığı, temelinde yatan sayıltıların ya da örgütleme ilkelerinin belirlendiği basamaktır.
Sentez: Bilginin, orjinal sayıltı ya da örgütleme ilkeleri doğrultusunda yeniden oluşturulup, yeni bir form kazandığı basamaktır.
Değerlendirme: Örgütlenmiş bilgi bütününün, temelinde yatan sayıltı ya da örgütleme ilkeleri ile tutarlılığının; Örgütlenmiş bilgi bütününün, açıkladığı alanın özellikleriyle tutarlılığının belirlendiği basamaktır.
Duyuşsal Alan
Duyuşsal alan, duyuşsal güçleri gerektiren ve çoğunlukla toplumsal çevrede insanın geliştirdiği duygu, tutum ve değerlerle ilgili davranışlardır. (Öğrenilmiş duyguların kodlandığı alandır.)
Bilişsel alanın "Bilgi" basamağı Duyuşsal alan davranışlarının temeli olmaktadır.
Duyuşsal alan 5 basamaktan oluşur: Alma, Tepkide Bulunma, Değer Verme, Örgütleme, Bir Değerle Nitelenmişlik (Karakter Haline Getirme)- Kişilik
Alma: Bireyin, ilgi, tutum ya da değer geliştirmesi istenen bilgi, nesne ya da durumların farkına vardığı basamaktır.
Tepkide Bulunma: Bireyin, belli bir bilgi, nesne ya da durum karşısında, yerleşiklik kazanmamış bir tepkiden, gönüllü bir tepkiye kadar varan, bireysel tepkiler gösterdiği basamaktır.
Değer Verme: Bireyin, belli bir bilgi, nesne ya da duruma, toplumsal kabuller doğrultusunda bir değer yükleyerek tepkide bulunduğu basamaktır.
Örgütleme: Bireyin, toplumsal kabuller doğrultusunda bir değer yükleyerek tepkide bulunduğu belli bir bilgi, nesne ya da duruma, kendine özgü değerler atfettiği basamaktır.
Kişilik: Bireyin, oluşturduğu yeni değerlere bağlılığı ile temsil edildiği basamaktır.
Psiko-Motor (Devinişsel) Alan
Psiko-motor alan ile ilgili davranışlar zihin ve kas koordinasyonunu gerektiren davranışlardır. (Öğrenilmiş becerilerin kodlandığı alan.)
Psiko-motor Alan Hedeflerinin Aşamalı Sınıflaması: Uyarılma, Rehber (Kılavuz) Denetiminde Yapma, Beceri Haline Getirme, Duruma Uydurma, Yaratma.
Uyarılma: Bireyin, zihin kas eşgüdümünü gerektiren bir işe, duyuları ve tüm vücuduyla hazır olduğu basamaktır.
Kılavuzla yapma: Bireyin, zihin kas eşgüdümünü gerektiren bir işi, doğrudan ya da yönergeler yoluyla yardım alarak yapabildiği basamaktır.
Beceri Haline Getirme: Bireyin, zihin kas eşgüdümünü gerektiren bir işi, yardım almaksızın ve işin gerektirdiği nitelikte yaptığı basamaktır.
Duruma Uydurma: Bireyin bir psiko-motor becerisini, benzer nitelikte başka bir durumda kullanabildiği basamaktır.
Yaratma: Bireyin, uzmanlaştığı alanda orjinal bir beceri ortaya koyduğu basamaktır.
Bloom Taksonomisi Neden Yenilenmiştir ve Yenilenmiş Hali Nasıldır?
Bloom'un taksonomisi, öğrenme-öğretme süreçlerinde sistematik sınıflandırmayı ortaya koyan bir kuram olarak 1956 yılından bu yana, önemini yitirmeden yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, yeni çağ 21. yüzyılda 1956’dan bugüne, her alanda olduğu gibi eğitim alanında da pek çok yeni ve farklı gelişmelere tanıklık etmektedir. Anderson ve diğerleri, Bloom taksonomisin güncelleştirmelerine ilişkin iki neden ileri sürmüşlerdir:
1- Eğitimcilerin ilk haliyle taksonomi kitabının değeri üzerine dikkatlerini yeniden yönlendirme ve onu günün ilerisinde bir kaynak olarak görmelerini sağlama.
2- 1956’dan bu yana olan değişmelerin, eğitim ile ilgili çocukların nasıl geliştikleri ve öğrendikleri, öğretmenlerin nasıl planlama yaptıkları, öğrettikleri ve değerlendirme yaptıkları gibi- düşünce ve uygulamaları değiştirmesi.
Alan yazında yer alan Bloom taksonomisinin yenilenmesinin gerekçelerine ilişkin görüşler şöyle toplanabilir:
1. Geçen zaman içinde öğrenmenin nasıl gerçekleştiğine ilişkin yeni bulgular ve oluşan yeni felsefeler, öğrenme hedeflerinin yeniden düzenlenmesi gereğini doğurması, programların sorgulanmasına ve yeniden yorumlanmasına neden olmuştur.
2. İlerleyen zaman sürecinde öğrenmeye ilişkin yeni anlayışlar ve yapısalcı öğrenme kuramı temelli öğretim anlayışının öne çıkması ile Bloom taksonomisinin öğrenci merkezli üst düzey bilişsel becerileri ölçmede yetersiz kaldığının düşünülmesi.
3. Analiz ve değerlendirme basamaklarının ne anlama geldiği konusunda tam bir uzlaşının sağlanamaması.
4. Gerçeğe uygun problemler ve projeler gibi etkinliklerin taksonomiyle eşlenememesi.
5. Çocukların öğrenmedeki bireyselliğini, dinamikliğini ve tüm öğrenmelerini açıklamada yetersiz kaldığı düşüncesi.
6. Taksonomi, öğrenmenin birbirini takip eden altı aşamalı süreçte gerçekleştiğini belirtmekte, ancak bu süreçlere ilişkin bir öğretim modeli ortaya koyamamaktadır.
1995-1999 yıllarında, Anderson ve Krathwohl koordinatörlüğünde bilişsel psikologlar, eğitim programı kuramcıları ve öğretim araştırmacıları, ölçme ve değerlendirme uzmanlarından oluşan bir çalışma grubu, Bloom’un sınıflamasını yeniden düzenlemek ve yenilemek üzere yaptıkları çalışmalar sonucu, yeni bir sınıflama ortaya koymuşlardır. Bloom taksonomisinin yenilenmesinde temele alınan yaklaşım şöyle belirlenmiştir:
1- Orijinal taksonominin hazırlamasındaki yaklaşımın gözden geçirilmesi ve genişletilmesi.
2- Yaygın olan ortak dili kullanılması.
3- Güncel psikolojik ve eğitimsel düşünce ile uyumlu olma. 4- Yaklaşımın uygulamasına yönelik gerçekçi örnekler verilmesi.
Bloom’un revize edilmiş taksonomisinin özellikleri şöyle sıralanabilir:
1- Sınıflamada, bilgi boyutu ve bilişsel süreç boyutu olmak üzere iki farklı boyut ortaya konmuştur. Bu iki boyut birbiriyle ilişkili olup öğrenci, bilişsel süreç boyutunun herhangi bir aşamasında bilgi boyutundaki dört çeşit bilgiyi de kullanabilmektedir.
2- Bilgi boyutu orijinal taksonominin bilgi basamağının alt basamaklarına benzemektedir. Bilgi boyutu, daha çok, kazanımların isim ya da ad öbekleri boyutunu ifade etmektedir. Bu boyut bilimsel düşüncede bilgi ile ilişkilendirilen sınıflandırmalara-bilgi türlerine- dayandırılan dört ana alt boyuttan oluşmaktadır. Bunlar;
a) Olgusal bilgi: Terminoloji bilgisini ve özel detay ve öğeler bilgisini içerir.
b) Kavramsal bilgi: Daha karmaşık ve organize edilmiş bilgi formlarının bilgisidir ve sınıflamaları, kategorileri, ilkeleri, genellemeleri, kuram, model ve yapıları içerir.
c) İşlemsel bilgi: Bir şeyin nasıl yapılacağı bilgisidir. Beceri ve algoritmaları, yöntem ve teknikleri, özel alanlardaki ve disiplinlerdeki ölçütleri içerir.
d) Üstbilişsel bilgi: Bilişle ilgilidir ve bireyin stratejik bilgisini, bilişsel görevlerle ilgili bilgisini, bağlamsal ve koşullu bilgiler ile bireyin kendi hakkındaki bilgisini içerir.
3- Sınıflamada bilişsel süreç boyutu kazanımların eylem boyutunu ifade etmektedir. Bu boyut, Bloom sınıflamasının bazı değişiklikler yapılmış şeklidir. Bu boyutta, zihinsel etkinliklere dayalı birbirini izleyen altı farklı basamak vardır. Bunlardan, daha önce bilgi olarak adlandırılan basamak hatırlama; kavrama olarak adlandırılan basamak anlama; uygulama basamağı aynı şekliyle korunmuş; analiz olarak adlandırılan basamak çözümleme; sentez olarak adlandırılan basamak yaratma olarak yeniden tanımlanmış ve yaratma basamağı değerlendirme basamağı ile yer değiştirilerek en üst basamağa alınmıştır. Değerlendirme en üst basamaktan bir alta, yani sentez basamağının yerine alınmıştır.
4- Yenilenmiş sınıflamada, en alt basamak olan bilgi basamağı hatırlama -öğrenciden bilgiyi hatırlaması ya da tekrar etmesi istenir- olarak değiştirilmiştir. Kavrama basamağı anlama- öğrenci kavramları açıklar ya da tanımlar- olarak değiştirilmiştir. Uygulama basamağı (isim formu) bilgiyi yeni bir durumda kullanma anlamında olan uygulama (eylemsel) ifadesine dönüşmüştür. Analiz basamağı (isim formu)- öğrenciden farklı bileşenler ya da ilişkiler arasındaki farklılıkları ortaya koymaları, kıyaslama ve karşılaştırma yeteneklerinin gösterebilmeleri anlamına gelen- Çözümleme (eylemsel) ifadesine dönüşmüştür. Bu dört basamak Bloom ve arkadaşlarının orijinal sınıflaması ile aynıdır.
5- 40 yılı aşkın zaman sürecinde yapılan araştırma sonuçlarına göre, Bloom’un aşamalı sınıflaması son iki basamak hariç yaygın olarak kabul görmüştür. Ancak bu süreçte sentez ve değerlendirme basamaklarının yer değiştirip değiştirmeyeceği (sentez yapmak değerlendirme yapmaktan daha zordur gibi) ya da sentez ve değerlendirme basamaklarının, farklı bilişsel süreçleri kullanmalarına rağmen, aynı zorluk seviyesinde olup olmadıkları ortaya konulamamıştır. En üst ve en karmaşık basamaklar olan sentez ve değerlendirme, yenilenen taksonomide yer değiştirmiş ve Değerlendirme (Evaluating) ve Yaratma- (Creating) olarak yeniden adlandırılmıştır.
Bloom Dijital Taksonomisi
Andrew Churches yaptığı araştırmalar sonucunda taksonomiye uygun eğitsel uygulamaları bir araya getirmiştir. Bunlara ise Bloom’un Dijital Taksonomisi adını vermektedir.
Kaynak:
http://www.acarindex.com/dosyalar/makale/acarindex-1423911421.pdf
http://acikders.hacettepe.edu.tr/dersler/otmt.html
SAÜ Eğitim Bilimleri Enstitüsü Bloom’un Yenilenmiş Taksonomisi Üzerine Genel Bir Bakış Ömer Faruk TUTKUN
http://ogta.net/lesson/ogretim-hedefleri-sunum
http://egitimteknoloji.net/2015/11/bloom-taksonomisine-gore-egitsel-uygulamalar/
Teşekkürler :)
YanıtlaSilİyi çalışmalar :)
Sil