25 Aralık 2015 Cuma

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI


ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI GÜNLÜĞÜ
   Merhabalar.. Öğrenme ve öğretme kuramları dersinin on üçüncü haftasında proje sunumlarımıza devam ettik. Bu hafta benim grubum ve üç farklı grup yani toplam dört grup sunumlarını takdim etti. Öncelikle bizim proje sunumumuzu ele alarak kısaca neler yaptığımızı sizinle paylaşacağım.
   Sunumumuz genel olarak arkadaşlarımız ve hocalarımız tarafından beğenildi. Sadece teknik aksaklıklarımız (ses) vardı. Bu gerçekten üzücü bir durum oldu bizim için. Bunun dışında özellikle Kerem arkadaşımızın yapmış olduğu yorum beni çok mutlu etti. Buradan tekrar teşekkürlerimi sunuyorum kendisine :)
   Diğer arkadaşlarımızın (grupların) yaptığı sunumlarda ise bizde olduğu gibi bazı teknik aksaklıklar, eksiklikler vardı. Ama verilen emekler kendini belli ediyordu. Üzerinde uzun çalışmalar yapıldığı belliydi. Kısaca bütün arkadaşlarımın sunumu birbirinden güzeldi. Gelecekte de öğrencilerimize uygun materyalleri hazırlayacağımızı umuyorum.

17 Aralık 2015 Perşembe

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI


ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI GÜNLÜĞÜ
     Merhabalar.. Öğrenme ve öğretme kuramları dersinin on ikinci haftasında proje sunumlarımızı takdim etmeye başladık. Bu hafta üç grup sunumlarını tanıttı. Tanıtılan sunumlarda çok emek harcandığı belliydi. Seslendirmeler, canlı bağlantı kurmalar, testler vb. çok eğlenceli ve dikkat çekiciydi. Tabii ki arkadaşlarımızın eksikleri, hataları mevcuttu. Bu eksiklikleri, hataları hem bizler hem de Mukaddes hocamız dile getirdi. Arkadaşlarımız bu eleştirileri dikkate alacaklar ve yeniden düzenleyecekler. Eksikliklere, hatalara rağmen her üç grubunda sunumları öğrenme ve öğretim sürecinde kullanılacak materyal şeklinde olduğu da tabii ki inkar edilemez.

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI


ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI GÜNLÜĞÜ
     Merhabalar.. Öğrenme ve öğretme kuramları dersinin on birinci haftasında değerlendirme kavramını ve bu kavramın kuramlar ile ilişkisini ele aldık. Öğrenme ve öğretme süreci ile ilgili kavramlar ve yapılandırmacı bir dersin nasıl olması gerektiğinden bahsettik.
     Değerlendirme bir olayı kendi fikir süzgecimizden (ahlaki ilkeler veya toplumsal normlar) geçirip, yararlı olup olmadığı konusunda karar vermektir.Bu cümledeki olay nesnedir. Fikir süzgecimiz yarar ölçütüdür. Yararlı olup olmadığı ise karardır. Buradan da anlaşılacağı gibi değerlendirmeler objektif değildir, kişiye göre değişir.
     Değerlendirme bir ölçme sonucunu bir ölçütle karşılaştırarak bir değer yargısına ulaşma işlemi sürecidir. Bu tanımı ele alarak kuramlarla ilişkisine kısaca değinelim.
Davranışçı = Davranışlarda gözlemlenen değişmelerdir. [Boş Kutu]
Gözlem -> Davranış -> Değişim (Evet veya Hayır)
 Bilişsel = Bireyin bilişsel özelliklerinde gerçekleşen ve davranışlarla gözlenen değişmedir. [Kara Kutu]
Gözlem -> Davranış -> Bilişsel özelliklerin davranış türünden ifadesi
Yapılandırmacı = Bireyin bilişsel yapısında gerçekleşen ve her bir birey için öznel değişimlerdir. Tanımlı sonuç yoktur.
Not: Ölçme sonucu ile ölçütü aynı kılan bireyin kendisidir.
Gözlem -> Davranış -> Öz Değerlendirme 
     Öğrenme ve öğretme süreci ile ilgili kavramlar
Öğreten Odaklı : Bilişsel süreçtir. [Puzzle]
     Dikkati çekme, hedeften haberdar etme, güdüleme, uyarıcı materyalleri sunma, rehberlik edici uyarıcıları sunma, davranışı ortaya çıkarma, dönüt düzeltme, değerlendirme, öğrenilenleri transfer etme.
Öğrenen Odaklı : Yapılandırmacı süreçtir. [Lego]
Görevde/problemde dikkati harekete geçirme, çeşitli kaynaklarla problemi analiz etme, problemi tanımlama, olası çözümler ve geçerlilik koşullarını tanımlama, çözümlerin sınanması (diyalog-iş birliği)
     Yapılandırmacı Bir Ders Nasıl Olmalıdır?
1) Öğrenen etkinlik ve manipülasyona açık olmalı (Aktif/Yönlendiren)
2) Bireyin yapılandırmacı doğasını dikkate almalı (Yapılandırmacı)
3) İş birlikçi çalışmaları ve öğrenenler arası sözel paylaşımları desteklemeli (İş birlikli ve konuşmalı)
4) Bireyi kendi süreçleri üzerinde düşünmeye ve bunları ifade etmeye teşvik etmeli (Yansıtmacı)
5) Gerçeğin karmaşık doğasını hesaba katmalı (Kompleks - Bağlamsal)
6) Amaçlı ve anlamlı gerçek problemler üstünde durmalıdır. (Amaçlı- Anlamlı)


                           

19 Kasım 2015 Perşembe

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI GÜNLÜĞÜ
     Merhabalar.. Öğrenme ve öğretme kuramları dersinin sekizinci haftasında düşünme türlerinden biri olan yansıtıcı düşünmeyi ele aldık.
     Derse başlamadan önce yansıtıcı düşünme ölçeğini doldurduk ve bu ölçekte "kararsızım" ölçütünü irdeledik. Kararsızım ölçütünün tehlikeli bir kelime olduğunu, bireyin kararsızım ölçütünü işaretlemesi; fikirlerinin henüz oluşmamış olduğu, gelişmemişlik göstermesi, kararlarının daha kolay değiştirilebileceği anlamına geldiği çıkarımında bulunduk. Bireyde yansıtıcı düşünme becerisi gelişmiş ise daha kolay karar vereceğini beyan ettik. Peki karar vermemizi kolaylaştıran bu yansıtıcı düşünme nedir ?
     Öncelikle düşünme kavramını ele alalım. Düşünme, doğuştan gelen bir yetidir. Düşünme olaylar ve nesneler arasında bağ kurmak, ilişkilendirmektir. Bu ilişkilendirme sonucu bir anlam çıkarırız ki bu anlam kişinin kendi oluşturduğu 
(içsel) anlam yani kavramsal bakış açısıdır. Yansıtıcı düşünme tanımlaması zor olan ve beceri alanında son derece önemsediğimiz ve her bireyde bulunmasını arzu ettiğimiz düşünme biçimidir. Ayrıca yansıtıcı düşünme bireyin kendisiyle hesaplaşma işidir.
     Yansıtıcı düşünme problem çözmenin bir aracı olduğu için problem çözme ile benzerlik gösterir. Aralarındaki fark ise yansıtıcı düşünmede problemleri birey olarak, problem çözmede ise problemi daha geniş çaplı ele alırız. Yaratıcı düşünme belirli düzeylerden oluşmaktadır, bu düzeyleri kısa özet geçeceğim.
1) RAPORLAMA: Öğrenci, gözlemlerini eklemeden ve yorum katmadan düşük düşük yüzeyde dönüştürme yaparak betimler, raporlar veya tekrar anlatır.
2) YANITLAMA: Öğrenci verileri düşük düzeyde dönüştürme ve kavramsallaştırma ile kullanır.
3) İLİŞKİLENDİRME: Öğrenci farklı bir durum ile karşılaştığında geçmişte yaşadığı deneyimlerle ilişkilendirir.
4) NEDENLEME: Öğrenci bir şeyin neden olduğuna dair derin anlamı arar.
5) YENİDEN YAPILANDIRMA: Yüksek düzeyde soyut düşünce sergiler.

15 Kasım 2015 Pazar

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI


ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI GÜNLÜĞÜ
     Merhabalar.. Öğrenme ve öğretme kuramları dersinin yedinci haftasında etkileşim ile kuramlar arasındaki bağlardan bahsettik. Bu bağları ise geçen haftaki dersimizde izlediğimiz beatbox merdivenlerini ve piyano notalarını çıkaran merdivenleri göz önünde bulundurarak açıkladık.
     Genel olarak bu iki merdiveni karşılaştırırsak; piyano notalarını çıkaran merdiven çoklu kullanıcılar için oluşturulmamıştır. Beatbox merdivenleri ise çoklu kullanıcılar için oluşturulmak ile birlikte haz duygusuna da hitap etmektedir. İnsanlar beatbox merdivenlerini kullanarak kendi müziğini kendisi oluşturmakta ve her seferinde farklı bir müzik elde etmektedir.
     Davranışçılara göre uyarıcı olarak merdiven verilmiş, insanlar buna tepki olarak basamakları kullanmış ve ödül/ceza olarak da müzik yani ses elde etmiştir.
     Bilişselcilere göre uyarıcı olarak merdiven verilmiş, insanlar buna tepki olarak basamakları kullanmış ve bilişselin çıktısı olan davranış olarak da insanlar bu beatbox merdivenlerini kullanarak davranışı devam ettirmiştir.
     Yapılandırmacılara göre ise uyarıcı olarak merdiven verilmiş fakat buna tepki olarak ne vereceğini, davranışın nasıl değişeceğini birey belirlediği için biz öncesinde tahmin edemeyiz sadece davranışındaki değişiklikleri gözlemleriz.
     Derste ele aldığımız başka bir konu ise motivasyon. Motivasyondan da kısaca söz edelim.
     Motivasyon doğuştan geldiği için bütün kuramlarda kritik bir kavramdır.Motivasyon harekete geçirici güç demektir. Bireyler ihtiyacından dolayı harekete geçer. İhtiyaç bir rahatsızlıktır ve birey bu rahatsızlıktan kurtulmak için her türlü çabayı sarf eder. İhtiyaç gücü ile motivasyon paraleldir. Yani birey bilgiye ne kadar ihtiyaç duyarsa öğrenme o kadar kolay gerçekleşir.

5 Kasım 2015 Perşembe

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI


ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI GÜNLÜĞÜ
     Merhabalar.. Öğrenme ve öğretme kuramları dersinin altıncı haftasında etkileşim kavramı üzerinde durduk.
     Derse kısa bir video izleyerek başladık. Bu videoda insanlar merdivenleri kullanmak yerine yürüyen merdivenleri tercih ediyorlar. Her gün aynı eylemi gerçekleştirdiğimizde ise buna şartlanıyoruz ki buna çoğu bilim adamları "şartlanmış davranış" demektedir. İnsanlarında yürüyen merdiven kullanması şartlanmış bir davranıştır. Bu davranışları değiştirmek oldukça zordur. Fakat bu videoda da gördüğümüz gibi insanlara kurallar koymak yerine eğlendirmeyi denersek bunun o kadar da zor olmadığını göreceğiz. Bu videoda insanların doğasında olan müziği ele almışlar. Merdiven basamaklarının her birine farklı ses çıkaran donanımlar ekliyorlar. İnsanlar kendi müziklerini oluşturmak için merdivenleri kullanıyorlar hem de eğleniyorlar. Aslında davranış şekilleri değiştiriliyor ama onlar bunun farkında değiller.
     Etkileşimi etkileyen unsurlar olduğu anlattığım videoda da anlaşılmaktadır. Kısaca bu unsurlara da değineyim. Materyaller, materyallerin sunma/kullanma biçimi, dönüt, öğrenen bireysel farklılıklar, öğretici, ortam tasarımı, öğrenenin nerede olduğu ve benzeridir.
     Nesneler ve ögeler arasında nasıl bir etkileşim olduğunu ise GESTALT ilkerine bakarak anlayabiliriz.Bu İlkeler; şekil-zemin ilişkisi, yakınlık ilkesi, tamamlama ilkesi, benzerlik ilkesi, süreklilik ilkesi, ortaklık ilkesi şeklindedir.
     Son olarak şempanzeler ile ilgili izlediğimiz bir videoyu Gestalt ilkesi ile açıklamaya çalışayım. Videoda şempanzelerin  açlık hissini ortadan kaldırmak için kendilerine verilen kutu ve çubukları nasıl kullandıkları gösterilmekteydi. Yani çevresindeki materyallerle etkileşimi anlatılıyordu. Şempanzeler kutuların üzerine kutuları koyuyor, birbirinden ayrı olan çubukları birleştirmeye çalışıyor. Burada Gestalt ilkelerinden tamamlama ve benzerlik ilkesini kullandığı çıkarımında bulunabiliriz.

Şartlanmış davranış ile ilgili izlediğimiz video : https://www.youtube.com/watch?v=JKxjfDtr09U

27 Ekim 2015 Salı

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI


ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI GÜNLÜĞÜ
     Merhabalar.. Öğrenme ve öğretme kuramları dersinin dördüncü haftasında Aamir Khan'ın "Yerdeki Yıldızlar" filmini izledik.
     Bir öğretmen adayı olarak filmi dikkat ve algı kavramları açısından ele aldığımda izlediğim filmden eğitmenin (öğretmenin) ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Mesleğini hakkıyla yapan bir öğretmenin öğrencilere sadece ders anlatıp veya ödev verip evine göndermekten ibaret olmadığını, her çocuğun kendine özgü bir becerisi bir ilgisi olduğunu anladım. Başarısız çocuk yoktur. Hangi yönde başarılı ise o yönde gelişimini sürdürmesi için yön göstermeyen birey ya da öğretmen vardır düşüncesindeyim. “Fırtınaya karşı koyan ağacın gövdesi değil köküdür.” sözünün en açık ispatlarından biri bu filmde karşıma çıktı. Hiçbir çocuk embesil doğmaz, hatalı yetiştirilip yönlendirilmeyerek ahmaklaştırılır.

18 Ekim 2015 Pazar

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI


ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI GÜNLÜĞÜ
   Merhabalar.. Öğrenme ve öğretme kuramları dersi üçüncü hafta öğrendiklerimizi sizlere aktaracağım. Bu hafta öğrenme kuramlarını daha detaylı bir şekilde ele aldık. Sizlere öğrenme kuramlarını kısa özet geçeceğim.
   Davranışçılar : Değişen davranıştır. Öğrenme davranış değişmesidir. Davranıştaki değişmeler somuttur, gözlemlenebilir. Davranışçılar öğretmen merkezlidir, davranış değişikliğini öğretmen yapar. Davranışçılar bilgiyi parçalar halinde verir. "Boş kutu"
   Bilişsel Anlayışlar : Değişen biliştir. Öğrenme bilişsel değişmedir. Bilişsel değişmelerin incelenmesi çok zordur. Öğrenci merkezlidir. Öğrenci ne öğreneceğine kendisi karar verir. Öğretmen öğreteceği bilgiyi öğrencinin öğrenmesi gereken biçimde sunar ve öğrenci aslında öğrenmesi gereken yeri öğrenir fakat kendi istediğini öğrendiğini düşünür. "Kara kutu"
   Yapılandırmacılar : Değişen bilişsel yapılardır. Öğrenme bilişsel yapı değişimidir. Yapılandırmacılar birey merkezlidir. Her birey kendi yapabileceği, istediği bilgiyi öğrenir. Yapılandırmacılar bir problem verip bu problemin çözüm yollarını ister. "İnternet Ağları"
   Sosyal Öğrenme : Sosyal öğrenme taklit etme, model almadır. Öğrenci gözlem yapar ve davranışlardan olumlu olanları (pekiştirilenleri) taklit eder, olumsuz olanları (cezalandırılanları) taklit etmez. Örneğin; sınavda arkadaşının kopya çekerken yakalandığını ve cezalandırıldığını gören bir öğrenci, böyle bir duruma düşmemek için kopya çekmez.
   Ek : Kazandırılan / tekrarlanan davranış ödüllendirilen davranıştır. Cezalandırılan davranış tekrarlanmaz ve ortadan kalkar.

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI GÜNLÜĞÜ
   Merhabalar.. Öğrenme ve öğretme kuramları dersinin ikinci haftasında öğrenme kuramlarına ön giriş yaptık. Öğrenme kuramlarından bahsetmeden önce bu kuramda önemli olan terimlerin ne anlama geldiklerini bilmemizde fayda var. Kısaca bu terimlerden bahsedeceğim.
   Öğrenci Merkezlilik : Öğretmenin yapması gereken öğrencinin bilgi düzeyini, ilgisini, kabiliyetini göz önünde bulundurmasıdır. Fakat öğrenci merkezlilikte asıl olan öğretmen veya öğrenci değildir, bireydir.
   Hazır bulunuşluluk : Öğrencinin öğrenmeye başlamadan önce belli davranış ve yeterliliklerini göstermesidir. Öğretmen öğrencinin hazır bulunuşluğunu anlaması için derse başlamadan önce anlatacağı konu hakkında öğrencinin ne bilip bilmediğini test etmesi gerekir.
   Motivasyon : Motivasyon, bir iş üzerinde çalışma, çaba harcama kararlılığıdır. Motivasyon bireyseldir. Bireyler iki şekilde motive olur: dışsal ve içsel. Dışsal, çevremiz tarafından edildiğimiz motivedir. İçsel ise kendi kendimizi motive etmemizdir. Dışsal motive geçici/kısa dönemlidir. İçsel ise kalıcı/uzun dönemlidir.
   İlgi : İlgi değişkendir. Yani bugün bir şeye ilgi duyabiliriz fakat yarın aynı şeye ilgi duyma gibi bir zorunluluğumuz yoktur.
   Şimdi öğrenme kuramlarına geçebiliriz. Öğrenme kuramları Davranışçı, Bilişsel ve Yapılandırmacı olmak üzere üçe ayrılır. Bunlara da kısaca değinelim.
   Davranışçılar : Öğretmen merkezli düşünürler. Güç öğretmendedir. Ayrıca davranışçılar ödülle motivasyonu çok tartışırlar. Motivasyon kaynaklarının ise dışsal etki olduğunun kanaatindedirler.
   Bilişsel : Öğretmen ve öğrenci merkezlidir. Yani hem öğretmen hem de öğrenci düşünülür, güçler paylaşılmış durumdadır.
   Yapılandırmacı : Öğrenci merkezlidir. Güç öğrencidedir. Motivasyon kaynağında dışsal desteğin hiçbir etkisi yoktur. Asıl olan öğrencinin kendi oluşturduğu yani içsel etkisidir.
   Not : Öğretmen cevabını bilmediği soruyu öğrencilerine sormaz. Öğretmene öğrencilerinden cevabını bilmediği bir soru gelir ise öğretmen "prosedür gereği" öğrencilere bir sonraki derse kadar araştırıp gelmelerini ister :)

17 Ekim 2015 Cumartesi

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI GÜNLÜĞÜ
   Merhabalar.. Öğrenme ve öğretme kuramları dersinin ilk haftasında öğrendiklerimi sizlere aktaracağım. Dersimizin adı öğrenme ve öğretme kuramları olduğu için öncelikle öğrenme ve öğretme kuramlarını ele aldık. Bu kavramlar hakkında kısaca bahsedeceğim. Öğrenme değişmek öğretme ise değiştirmek demektir.
   Öğrenme davranışlardaki kalıcı izli değişme olduğundan dolayı davranışçı öğrenme kuramlarına da ön giriş yaptık. Davranışçı öğrenme kuramlarının temel düşüncesi insanların boş levha gibi işlenmeye hazır olduğudur. Bu kavramda öğrenme tamamen çevresel koşullar tarafından biçimlendirilmektedir.
   Son olarak İvan Pavlov'un deneyini ele aldık. Pavlov köpeklerde sindirim sistemini inceliyor. Bunun sonucunda da köpeklerin et görünce salya akıttıklarını gözlemliyor. Pavlov daha sonra hayvanların doğal olarak tepki verdikleri bazı uyarıcılara başka uyarıcılar ekleyerek aynı tepkiyi bu yeni uyarıcılara da vermesini sağlıyor. Bu yeni uyarıcılar zil sesi, ışık, beyaz önlüklü asistan gibi uyarıcılar olabilir. Biz zil sesini ele alıp kısaca değinelim.
   Köpeğin salya tepkisine neden olan doğal uyarıcı et, zil sesinden sonra verilerek köpeğin zil sesine şartlanması sağlanılmaktadır. Önce zil sesi hemen ardından et verilmiş ve bu adım birkaç kez tekrar edildikten sonra zil sesi tek başına verilse bile salya tepkisi ortaya çıkmıştır. Zile karşı gösterilen bu tepki doğal bir tepki olmadığından bu tepkiye koşullu tepki de denilmektedir.