ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI GÜNLÜĞÜ
Merhabalar.. Öğrenme ve öğretme kuramları dersinin sekizinci haftasında düşünme türlerinden biri olan yansıtıcı düşünmeyi ele aldık.Derse başlamadan önce yansıtıcı düşünme ölçeğini doldurduk ve bu ölçekte "kararsızım" ölçütünü irdeledik. Kararsızım ölçütünün tehlikeli bir kelime olduğunu, bireyin kararsızım ölçütünü işaretlemesi; fikirlerinin henüz oluşmamış olduğu, gelişmemişlik göstermesi, kararlarının daha kolay değiştirilebileceği anlamına geldiği çıkarımında bulunduk. Bireyde yansıtıcı düşünme becerisi gelişmiş ise daha kolay karar vereceğini beyan ettik. Peki karar vermemizi kolaylaştıran bu yansıtıcı düşünme nedir ?
Öncelikle düşünme kavramını ele alalım. Düşünme, doğuştan gelen bir yetidir. Düşünme olaylar ve nesneler arasında bağ kurmak, ilişkilendirmektir. Bu ilişkilendirme sonucu bir anlam çıkarırız ki bu anlam kişinin kendi oluşturduğu (içsel) anlam yani kavramsal bakış açısıdır. Yansıtıcı düşünme tanımlaması zor olan ve beceri alanında son derece önemsediğimiz ve her bireyde bulunmasını arzu ettiğimiz düşünme biçimidir. Ayrıca yansıtıcı düşünme bireyin kendisiyle hesaplaşma işidir.
Yansıtıcı düşünme problem çözmenin bir aracı olduğu için problem çözme ile benzerlik gösterir. Aralarındaki fark ise yansıtıcı düşünmede problemleri birey olarak, problem çözmede ise problemi daha geniş çaplı ele alırız. Yaratıcı düşünme belirli düzeylerden oluşmaktadır, bu düzeyleri kısa özet geçeceğim.
1) RAPORLAMA: Öğrenci, gözlemlerini eklemeden ve yorum katmadan düşük düşük yüzeyde dönüştürme yaparak betimler, raporlar veya tekrar anlatır.
2) YANITLAMA: Öğrenci verileri düşük düzeyde dönüştürme ve kavramsallaştırma ile kullanır.
3) İLİŞKİLENDİRME: Öğrenci farklı bir durum ile karşılaştığında geçmişte yaşadığı deneyimlerle ilişkilendirir.
4) NEDENLEME: Öğrenci bir şeyin neden olduğuna dair derin anlamı arar.
5) YENİDEN YAPILANDIRMA: Yüksek düzeyde soyut düşünce sergiler.