25 Mart 2016 Cuma

Öğrenme Stilleri

Öğrenme Stilleri
     Merhabalar.. Bu yayınımda öğrenme ve öğrenme stillerinden bahsedeceğim.
     Birey yaşadığı çevreyle sürekli bir etkileşim içerisindedir. Bu etkileşim sürecinde birey yaşantılarına bağlı olarak değişim geçirir. Bu değişim bireydeki öğrenmelerin göstergesidir. İnsanın kendini geliştirebilmesi ve çevresine uyum sağlayabilmesi için öğrenme gerekir. Öğrenmenin nasıl oluştuğuna ilişkin değişik yaklaşımlar vardır. Bu tanımlardan yola çıkarak öğrenmeyi, yaşantı ürünü, kalıcı izli davranış değişikliği olarak tanımlayabiliriz.
     Öğrenme süreci her birey için aynı değildir. Bireyler arasındaki farklılıkların çoğu zaman ilk dikkat çekeni fiziksel farklılıklardır. Ancak, bilindiği gibi, bireyler yalnızca fiziksel açıdan değil, zihinsel, psikolojik, toplumsal ve kültürel açıdan da birbirlerinden farklılıklar göstermektedirler.
     Herkesin farklı farklı yetenekleri ve eğilimleri vardır. Yeteneklerini en iyi şekilde kullanabilen insan kendini en iyi şekilde yetiştirir. Tabii bunun için de insanın kendini tanıması eğilimi olan şeyleri tespit etmesi gerekir. İnsanların öğrenmek için izledikleri yollar da farklıdır. Öğrenme stilini, bilmek öğrenenin ve öğretenin işini kolaylaştıracağı gibi başarı düzeyini de arttıracaktır.
     Öğrenme stili, bireyin doğuştan getirdiği ve çevre ile etkileşimi sonucunda oluşturduğu, öğrenmeye yönelik eğilimlerini ya da tercihlerini gösteren özellikleridir. Öğrenme stilleri, öğrenenlerin öğrenme süreci içerisinde tercih ettikleri yollardır.



Öğrenme stili

  • Bireyden bireye değişir.
  • Sonradan kazanılmış bir özelliktir.
  • Değişmez bir unsur olmamakla birlikte, değişmesi zaman alır.
  • Öğretim yöntemleri, ortamları ve materyallerinin öğrenme stillerine göre seçilmesi ve düzenlenmesi, öğrenme sürecini olumlu yönde etkiler.

Öğrenme Stilini Belirleyen Unsurlar
  • Bilgiyi algılamada kullanılan duyu (duyu organları-sezgiler)
  • Bilgi almada tercih edilen sunum şekli (görsel-sözel),
  • Bilginin organizasyonunda tercih edilen yöntem (tümdengelim-tümevarım),
  • Bilgi işlemede izlenen yol (aktif/fiziksel katılım-pasif/düşünsel katılım) (Felder (1993). 

Öğrenme Stilini Etkileyen Faktörler

  • Psikolojik özellikler (içedönük/dışadönük)
  • Eğitim alanı (sosyal bilimler, fen bilimleri)
  • Meslek
  • Yapılan iş (idari, teknik, bireysel, iletişime dayalı)

Öğrenme stilini bilmek niçin önemli?

  • Bireylerin öğrenme döngüsündeki güçlü ve zayıf yönlerinin bilinmesini sağlar.
  • Zayıf yönlerin geliştirilmesi için önlemler alınmasına olanak sağlar.
  • Birlikte çalışmaya en uygun bireylerin biraraya getirilmesine olanak sağlar.
  • Sınıflardaki çeşitliliğin gözetilmesine olanak sağlar.
  • Öğrencilerin başarı, ilgi ve motivasyonlarını olumlu yönde etkileyecek öğrenme ortamlarının ve eğitim programlarının hazırlanmasına olanak sağlar.


Modeller

  • Gregorc Öğrenme Stili Modeli,
  • Kolb Öğrenme Stili Modeli,
  • Bernice McCarthy 4MAT Öğrenme Stili Modeli,
  • Dunn ve Dunn Öğrenme Stili Modeli,
  • Myers-Briggs Öğrenme Stili Modeli 

     Ben Dunn ve Dunn Öğrenme Stili Modelini ele alacağım.
     Dunn&Dunn öğrenme stili modeli 1967’de Dr. Rita Dunn ve Dr. Kenneth Dunn tarafından ortaya konulmuştur. Bu modelin temel mantığı şudur:her birey bir konuyu öğrenirken farklı yollardan hedefe ulaşabilir. Bu süreçte kişinin en rahat ve en hızlı bilgiye ulaşma tarzını bilmesi hedefine daha sağlıklı ulaşmasını sağlar. Dunn&Dunn Öğrenme Stilleri Modeli eğitimciler için öğrencilerin öğrenme stillerine uygun öğrenme metotları ve öğrenciler için güçlü ve zayıf yönlerinden yararlanarak nasıl öğrenebilecekleri konusunda bilgi sağlar. Öğrenme stillerimiz doğuştan var olan karakteristik özelliğimizdir. Üç tür öğrenme stili vardır; görsel (visual), işitsel (audial), dokunsal (kinesthetic).

1. Görsel Öğrenme Stili



     Bu stile sahip kişiler özel yaşamlarında genellikle düzenli olup, karışıklık ve dağınıklıktan rahatsız olurlar. Dağınık bir masada çalışmakta zorlanırlar. Önce masayı kendilerine göre düzenlerler, daha sonra çalışmaya başlarlar. Kalem, silgi, kalemtıraş gibi araçlar için masada kendilerine göre yerler belirler ve bu araç gereçleri hep bu yerlerde tutarlar. Çantaları ve dolapları her zaman düzenlidir. Yazmayı sevmeseler bile defterleri düzenli ve itinalı kullanırlar. Düz anlatım dediğimiz,-okullarda öğretmenin ya da bir öğrencinin dersi anlatması yönteminden yeterince yararlanamayabilirler. Tam olarak anlamaları için dersin mutlaka görsel malzemeler ile desteklenmesi gerekir. Harita, poster, şema, grafik gibi görsel araçlardan kolay öğrenirler ve bu araçlardan öğrendiklerini kolay hatırlarlar. Öğrendikleri konuları gözlerinin önüne getirerek hatırlamaya çalışırlar. Sözlü talimatları takip etmekte zorlanabilirler. Talimatlar ne kadar uzun olursa o kadar güçlük çekerler. O nedenle talimatların bir yere yazılmasını tercih ederler.Talimatların sistemli ve basamaklı olması onları rahatlatır. Özellikle numaralandırılması önemlidir. Görsel stile sahip bir kişiye bir şeyi koltukta oturarak anlatmak yerine masa başında çizerek anlatmak daha yararlıdır. İstediğiniz bir şeyi kağıda yazıp ellerine vermeniz, söylemenizden daha iyi olabilir.

Görsel Öğrenme Stiline Sahip Birey Nasıl Ders Çalışmalı?

  • Görsel stile sahip öğrencilerin çalışabilecekleri derli toplu, karışık ve kalabalık olmayan bir yere gereksinimleri vardır.
  • Ders kitabında ya da yazılı metinlerdeki resimlerden çalışmak bu öğrenciler için uygundur.
  • Görsel stile sahip öğrenciler ders anlatımı sırasında eğer not tutmuyorlarsa dersten kolayca uzaklaşacaklardır. Bu öğrenciler yazılı yönergelere gereksinim duyarlar.
  • Yazarken renkli kalemler kullanmalı, okurken önemli konuların altını renkli kalemler veya fosforlu kalem ile çizmeli. Ders dinlerken mutlaka not almalı.
  • Anahtar noktalar için kartlar hazırlamalı. Kartların üzerine resim ve semboller çizmeli. Kart üzerinde çok önemli sözcüklerin üzerinden renkli kalemlerle çizmeli.
  • Kartların az bilgi içermesi, kart resminin belleğe kolay yerleşmesini sağlar.
  • Karmaşık konuları kolay öğrenmek için büyük resim kağıtları kullanarak çeşitli çizimlerle görsel hale dönüştürmek yararlı olur (kavram haritaları oluşturmak gibi).
  • Harita, şema ve diğer görsel araçlar için kısa açıklamalar yazmalı.
  • DVD, VCD, bilgisayarda var olan eğitim programları görseller için yararlıdır.
  • Kitapların kenarlarına bir bakışta o bölümü ona hatırlatacak kendisine özgü sembol ve resimler çizmeli.
  • Öğrenmeleri gereken materyalleri kendisi planlamalı ve organize etmeli çünkü planlama ve organize etme öğrenmeyi kolaylaştırır.
  • Bellekte tutulması gerekenler için görsel hatırlatma notları hazırlamalı
  • Matematik gibi sayısal konular için, anladığını kısa cümle ya da birkaç söz halinde yazmalı, bilgileri organize etmek için posterler hazırlamalı.
  • Problem çözerken istenenleri, verilenleri renkli kalemler de kullanarak yazmalı.
  • Problem çözümü basamaklı ise bu basamakları gösteren kutucuklar çizip ve içlerine kısa notlar yazıp kutuları birbirlerine çizgilerle bağlayabilir.

2. İşitsel Öğrenme Stili



     Küçük yaşlarda kendi kendilerine konuşurlar. Ses ve müziğe duyarlıdırlar. Sohbet etmeyi, birileri ile çalışmayı severler. Genellikle ahenkli ve güzel konuşurlar. Yabancı dil öğreniminde (Konuşma ve dinleme becerilerinde) başarılıdırlar. Hatırlamak istediklerini, birisi kendilerine anlatıyor ya da söylüyormuş gibi işiterek hatırlarlar. Göz ile okuma esnasında hiçbir şey anlamayabilirler; o nedenle en azından kendi kulağının duyabileceği bir ses ile okumalarına izin verilmelidir. İşittiklerini daha iyi anlarlar. Daha çok konuşarak, tartışarak öğrenirler. Bilgi alırken dinlemeyi, okumaya tercih ederler. Olay ve kavramları, birinin anlatması ile daha iyi anlarlar. Grup ve ikili çalışmalarda konuşma ve dinleme olanakları olduğu için iyi öğrenirler. İşitsel stilde öğrenen kişi için sessiz ve sakin bir ortam seçin. Fonda hafif, enstrümantal bir müzik yararlı olacaktır. Bazen tersi de olabilir; rahatsız olup
olmadıklarını sorun. Sözlerinizi özenle seçin, ahenkli ve sözcükleri uygun yerlerde vurgulayarak konuşmanız sizi daha iyi anlamalarını sağlar. Sizi dinlerken bir yandan da o size bir şeyler söyleyecektir. Onları dikkatle dinleyin, çünkü söylediklerinin bazıları sizi doğru anlayıp anlamadıklarını öğrenmek için söylediği şeylerdir. Gerekli cevaplar verilmezse anlattığınız şeyi dinlemeyebilirler. Ayrıca sözlerinin ciddiye alınmadığını düşünebilirler. İşitsel öğrenme stiline sahip kişilerin konsantre olabilmeleri için çevrelerinde başka konuşmalar duymamaları gerekir.

İşitsel Öğrenme Stiline Sahip Birey Nasıl Ders Çalışmalı?

  • Bu öğrenciler ders çalışmak için sessiz bir yere ihtiyaç duyabilirler.
  • Yazılı ödevlerde büyük ihtimalle ekstra zamana gereksinim duyabilirler.
  • Mümkünse arkadaş grupları ile çalışmalı ya da bir çalışma arkadaşı bulmalı.
  • Konuları tekrar ederken yüksek sesle okumalı.
  • Ses kayıt cihazı kullanabilir. Kaydettiklerini dinleyerek sınava hazırlanabilir.
  • Bellekte tutulması gereken bilgiler (tarih, isimler, yer adları vb.) için çeşitli melodiler yapılması öğrenmeyi kolaylaştırır. Bu melodilerin komik, saçma ya da çılgınca olması akılda kalmasına daha da faydalı olacaktır.
  • Basamaklı bir şekilde öğrenmeleri gereken şeyleri basamaklı olarak yazıp yüksek ses ile söyleyerek şarkılara dönüştürebilir.
  • Önemli konular ve talimatları yüksek sesle okuyup tekrarlayabilir.
  • Matematik ve sayısal konular için; yeni konuları (sesli) konuşarak kendine anlatarak çalışabilir. Problemi kendi sözcükleri ile ifade edebilir. Problemleri çözerken aklından geçenleri (o sırada yalnız da olsa) sesli anlatabilir.
  • Basamaklı bir kavram/bilgi öğreniyorsa bu basamakları yazıp, sonra yüksek sesle okuyabilir. 

3. Kinestetik/Dokunsal Öğrenme Stili



     Oldukça hareketli olurlar. Yerlerinde duramazlar ve sürekli hareket halindedirler. Tahtayı silmek, pencereyi açmak, kapıyı örtmek vb. onların görevi olsun isterler. Uzun müddet oturmaya zorlanırlarsa derste ne olup bittiğini de anlamaz hale gelebilirler. Bu hareketlilik uygun işlere yönlendirilmezse genelde problem yaşanır. Ders işleme sisteminden daha az yararlanırlar. Bu nedenlerden dolayı da
ilgisiz ve başarısız oldukları ileri sürülebilir. Kinestetik stilde öğrenen kişi dağınıklıktan rahatsız olmaz ve niçin bu kadar olay çıkardığınıza bir anlam veremez. Hatta sizin, huysuz, kavgacı, bıktırıcı biri olduğunuzu düşünür. O nedenle de, sizinle sürekli mücadele edebilir ve size karşı
çıkabilir. Bu tür durumlarda, onlara sizin ne hissettiğinizi anlatmaya çalışın. Karışıklığın sizi nasıl etkilediğini, onların anlayabileceği bir şekilde izah edin. Bunu yaparken vücut dilini kullanmanız çok yararlı olur çünkü kinestetik kişiler vücut dilini daha iyi algılarlar. Evde gönüllerince davranabilecekleri kurtarılmış bölgelere gereksinim duyarlar. Kinestetik stilde öğrenen kişilerde somut ve hareket belirten kısa anlatımlar daha etkili olur. Bu anlatımda vücut dilini bariz bir şekilde kullanmakta da yarar vardır. Kinestetik stilde öğrenen kişiye uzun ve önemli olan bir konuyu anlatmak için, rahat hareket edebilecekleri yerleri seçmeniz sizi daha iyi anlamalarını sağlar. Birlikte
yapılan bir yürüyüş sırasında anlatılması gibi bir yol izlenebilir. Örneğin; elinizi omuzlarına koymanız anlattığınız şeyi anlamaları için yararlı olabilir. Konuşma veya ders çalışma sırasında elinde bir eşya varsa buna mani olmayın. Örneğin ders çalışırken elindeki kalemi sürekli çeviriyorsa kalemi elinden almayın. Düşündüğünüzün tersine kalem elindeyken sizi daha iyi anlayabilir. Öğrenebilmeleri için mutlaka ellerini kullanacakları, yaparak yaşayarak öğrenme dediğimiz yöntemlerin uygulanması gerekir. Müze, okul bahçesi veya laboratuarda dokunarak, ellerini kullanarak olayların içinde yaşayarak en iyi öğrenirler.

Kinestetik/Dokunsal Öğrenme Stiline Sahip Bireyler Nasıl Ders Çalışmalı?

  • Derse konsantre olabilmek için ön sıralara oturabilir.
  • Yazım kurallarını fazlaca göz önüne almadan sürekli olarak duyduklarını hatırlatacak kısa notlar tutabilir.
  • Kavram haritası niteliğinde şema ya da çizimler yapabilir.
  • Ders çalışırken öğrenmeyi kolaylaştırmak için, elinde kitap ya da kartlarla ileri geri yürüyüp, yüksek sesle okuyabilir.
  • Çalışırken hareket etmesi sağlanabilir.
  • Çalışırken kendi istediği yerde ve şekilde çalışmasına izin verilebilir.
  • Bir şeyler anlatacağı zaman ayağa kalkabilir ve tüm vücudunu kullanarak anlatabilme özgürlüğü olabilir.
  • Ders dinlerken hareket etmelerine izin verilebilir.
  • Dersi anlatan kişinin mimik, drama ve abartılı ağız hareketlerine odaklanmaları anlamalarına yardımcı olabilir.
  • Maket ve benzeri materyaller kullanmaları öğrenmelerini kolaylaştırabilir.
  • Sıralı işlemleri hatırlayabilmek için her bir basamağı bir karta yazmalı daha sonra kartları otomatik olarak sıraya koyacak hale gelene kadar sıraya koymalı.
  • Matematik çalışırken, bilgileri gündelik hayatları ile ilişkilendirebilecek şekilde somutlaştırmaları faydalı olabilir.
  • Kinestetik olan öğrencilerin ders çalışırken sık sık ara vermesi gerekebilir.
  • Çalışacakları konuyu 20 dakikalık periyotlara bölmeleri önerilir.
  • Laboratuvar çalışmaları için fazladan zaman ayırabilir, konu ile ilgili müze, tarihi yerler vb. yaşayarak öğrenebilecekleri mekanlara gidebilirler.



Kaynakça:

  • http://dspace.trakya.edu.tr:8080/jspui/bitstream/1/761/1/MENEK%C5%9EE%20ESK%C4%B0C%C4%B0.pdf
  • http://by2007.bilgiyonetimi.net/bildiriler/kurbanoglu_akkoyunlu-ppt.pdf
  • http://nkal.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/20/01/964247/dosyalar/2012_12/10102559_ogrenme_stilleri.pdf
  • http://fmvisikokullari.k12.tr/i/Assets/metamorfozsayi2.pdf

19 Mart 2016 Cumartesi

İHTİYAÇ TÜRLERİ


İHTİYAÇ TÜRLERİ
     Merhabalar.. Bu yayınımda sizlere ihtiyaç türlerinden bahsedeceğim.
     İlk önce ihtiyacın tanımını sizlere aktarayım. İhtiyaç, beklenen ile var olan koşullar arasındaki farktır. Bu fark ne kadar az olursa ihtiyaç o kadar düşük, bu fark ne kadar yüksek olursa ihtiyaç o kadar yüksek olur.
     İhtiyaç değerlendirmesi, planlanması ve düzenlenmesinde 6 ihtiyaç türüne sahiptir.Bunlar;

1. Normatif İhtiyaçlar: Bizden beklenenlerle yapabildiklerimiz arasındaki farktır.
Örnek: Açık öğretim sınavlarından geçmek için 45 puan almak



2. Karşılaştırmalı İhtiyaç: Hedef kitle bir norm yerine, aynı koşullarda olan başka bir grupla karşılaştırılması.
Örnek: BESYO sınavına girecek iki öğrenciden birinin fiziksel olarak çalışması diğer öğrencinin pasif kalması.



3. Hissedilen İhtiyaç: Bireysel bir istek ya da ihtiyaçtır. Hissedilen ihtiyaçlar, var olan performans ya da beceri düzeyi ile beklenen performans ya da beceri düzeyi arasındaki farkı gösterir.
Örnek: Ülkemizin şu anda bulunduğu şartlar altında birlik ve beraberlik içinde olma ihtiyacı.



4. İfade Edilen İhtiyaç: Hissedilen ihtiyaçların eyleme dönüştürülmüş hali olarak tanımlanmaktadır.
Örnek: Orta öğretim öğrencilerinin TEOG sınavında başarılı olabilmek için dershaneleri tercih etmesi.



5. Önceden Tahmin Edilen ya da Geleceğe İlişkin İhtiyaç: Gelecekte oluşabilecek değişikliklerin belirlenmesi ile ilgilidir.
Örnek: Yolculuk esnasında önlem olarak emniyet kemerinin takılması.



6. Acil İhtiyaç: Nadiren oluşan fakat önemli sonuçları olan başarısızlıklardır.
Örnek: Ameliyata alınmış acil bir hasta için kan ihtiyacı.



Kaynakça: http://ogta.net/lesson/ihtiyac-analizi-sunum


12 Mart 2016 Cumartesi

Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi (BÖTE)


     Merhabalar.. Bir Hacettepe Böteli olarak üniversitemizin bu bölümünün amacını, öneminin sürekli artmasını ve bu bölüm mezunlarının ne tür işlerde çalışabileceğini sizlere aktaracağım.
     Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümünün (BÖTE) temel amacı eğitim kurumlarının gereksinim duyduğu bilgisayar ve diğer öğretim teknolojisi ürünlerinin işlevsel kullanımı için gerekli olan yöntem ve teknikleri geliştirmek, yaymak ve öğretmek, bu kurumlarda öğretmenlik yapmak isteyen bireyleri yetiştirmektir.
     Günümüzde hem bilgi kapsamı, hem de teknolojik gelişmeler büyük bir hızla değişmekte ve yayılmaktadır. Bu oluşumlar, doğal olarak öğrenme-öğretme biçimlerini etkilemektedir. Öğretim materyallerinin hazırlanmasından sunuş ve değerlendirme sürecine kadar teknolojinin, özellikle bilgisayara dayalı teknolojilerin vazgeçilmezliği eğitimcileri yeni kuramlar ve uygulama yolları arayışına itmektedir. Böylece Öğretim-Öğrenme Teknolojileri bir bilim dalı olarak, teknolojinin gelişmesi ile birlikte varlığını oluşturmaya başlamıştır. Bu durum son yıllarda çoklu-ortam teknolojileri ve web teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte daha da önem kazanmıştır.

Bir BÖTE mezunu;

  • Üniversitelerde hali hazırda uygulanmakta olan Öğretim Elemanı Yetiştirme (ÖYP) programları aracılığı ile geleceğin akademisyenleri olarak;
  •  Eğitim yazılımları geliştiren firma ya da kurumlarda eğitim uzmanı, içerik geliştirme uzmanı ya da öğretim teknoloğu olarak;
  • Uzaktan eğitim kurumlarında ya da bu konuda uzmanlaşmış firmalarda uzaktan eğitim yöneticisi, proje yöneticisi, uzaktan eğitim uzmanı, içerik geliştirme uzmanı ya da konu alanı uzmanı olarak;
  • Bilgi işlem dairelerinde ağ sorumlusu, veritabanı uzmanı ya da yazılım geliştirme uzmanı olarak;
  • Firmalarda grafik ve canlandırma tasarımcısı olarak;
  • Kamu ve özel kurumların eğitim bölümlerinde eğitim uzmanı ya da öğretim teknoloğu olarak;
  • Dershanelerde, halk eğitim merkezlerinde ya da yaygın eğitim etkinliklerinde çeşitli bilgisayar alanlarında öğretmen olarak;
  • Özel ilk ve orta öğretim kurumlarında öğretim teknoloğu ya da araştırma-geliştirme uzmanı olarak çalışabilmektedir.


Kaynakça:
http://www.ebit.hacettepe.edu.tr/tarihce.html
http://gef-bote.gazi.edu.tr/posts/view/title/neden-bote%3F-45846

5 Mart 2016 Cumartesi

AÇIK BELLEK

AÇIK BELLEK
     Merhabalar.. Bu yayınımda uzun süreli bellek türünden olan açık belleği anlatacağım.



     Açık bellek diğer adıyla bildirimsel bellek, sözel bileşenleri bulunan ve bilinç düzeyindeki genel bilgileri, geçmiş olayları, kişisel yaşantıları içeren; anımsanabilir şeylere ilişkin bellektir.
     Açık bellek bilginin içeriği ve hatırlanış biçimi (hatta depolandığı yer) açısından ikiye ayrılır.
1) Öyküsel (Episodik veya Otobiyografik) Bellek
2) Anlamsal (Semantik) Bellek

1) Öyküsel (Olaysal) Bellek
     Öyküsel Bellek, geçmiş kişisel yaşantıyı içerir, geri getirilmesi, hatırlanması bilinçlidir. Öyküsel belleğin bir özelliği, anının kaydedildiği mekanın ve zamanın genellikle bilinmesidir; “Geçen Ağustos ayında, bir Pazar günü, Büyükada’da...” diye hatırlanabilir.
     Bu öyküsel, kişisel anılarımızın, çeşitli sinir hücreleri arasında yaygın şebekeler oluşturarak kaydolduğu ileri sürülür. Ne kadar anımız varsa o kadar da anı şebekemiz vardır; bu şebekeler birbiri ile ilişkili örüntüler oluştururlar.
     Öyküsel bellek şebekeleri arka beyin bölgelerinin 
çok modaliteli asosyasyon kortekslerinde kayıtlı bulunur. Öyküsel anılarımız için “hatırlama” kelimesi kullanılır.


2) Anlamsal Bellek

     Anlamsal bellek zihnimizde sözel olarak kodlanmış verileri saklar. Kişisel yaşantılardan bağımsız bir şekilde, genel dünya bilgisinden  oluşur. Genellikle zaman ve mekan bilgisini içermez. Arslanların ve atların saçına “yele” dendiğini, İngiltere’nin başkentinin Londra olduğunu, yeşil bitkilerde klorofilin bulunduğunu, havadan alınan karbondioksidin oksijene çevrildiğini, Gandi'nin kim olduğunu ilk defa nerede, ne zaman, nasıl öğrendiğimizi genellikle hatırlamayız.
     Anlamsal bilgilerimiz için “bilme” kelimesi kullanılır. Anlamsal belleğin, genel dünya bilgilerinin ön temporal bölgelerde kayıtlı olduğu bilinmektedir. Genel kültür, kurallar, kavramlar, genellemeler bu bellektedir.

Özetle;
     Açık bellek ikiye ayrılır: öyküsel ve anlamsal. 
     Öyküsel (olaylarla ilgili) bellek; uzay-zaman, aksiyonlar ve aktörlerden oluşur. Kişisel olarak yaşanmış; uzay-yer ve zaman bağlı olay ve geçişleri kapsar. Örneğin, bu sabah kahvaltıda neler yediğinizi ve geçen yılki tatil anılarınızı bu bellek saklar. 
     Semantik bellek; öğrenilmiş sözcük bilgilerini saklar. Geçen yıl Bodrum’da yapılan tatilin ayrıntıları epizodik bellekle ilgiliyken, “Bodrum” kelimesinin ne olduğunu saklayan semantik bellektir.


Kaynakça:
http://noropsikoloji.org/?p=552
http://www.evrenindili.com/component/content/article/79-hayvanbilinci/608-bellek-ve-bellek-tipleri?directory=194
https://tr.wikipedia.org/wiki/Semantik_haf%C4%B1za
http://www.bilimist.com/blog-53/epizodik-bellek-semantik-bellek-ya-da-anlamsal-bellek-nedir-hafiza-guclendirmek-icin-ne-yapmali.html